Sizce Sosyal Medyayı Farkında Olarak mı Oluşturduk?
Son 10 yıldır istediğimiz doğrultuda şekillendirebildiğimiz sosyal medya ilk ortaya çıktığında bugünleri hayal ederek mi oluşturuldu?
Sosyal medya ajansı nedir?
Sosyal medya ajansları neden ortaya çıktı ve neden bu kadar önemli?
Bu sorulara en doğru cevapları verebilmek için öncelikle internetin ve internete bağlı olarak gelişen sosyal medyanın tarihini bilmek gerekir. Bu sektörde yer alan herkes şu hikâyeyi bilir, ‘’Aslında her şey, yan yana duran iki bilgisayarın birbirine e-mail göndermesi ile başladı.’’ 1971 yılında, bilgisayar mühendisi Raymond Samuel Tomlinson, yanındaki diğer bilgisayar ile etkileşime geçmenin yollarını arıyordu. Bu denemeler sonucunda ‘’@’’ işaretini kullanan Tomlinson, yanı başındaki bilgisayar ile iletişime geçmeyi başarmıştı. ‘’@’’ işaretini kullanmasının sebebi ise, kimsenin adında bulunmaması ve karışıklığa yol açmayacak olmasıydı.
‘’Her şey’’ dediğimiz nokta aslında tam olarak buradan başladı. Bu hiç yaşanmasaydı da sosyal medya ajanslarını bugün tanıyor olabilirdik fakat bu kadar kısa sürmeyebilirdi. 1990’lı yıllarda sosyal medya dediğimiz kavram bloglardan oluşuyordu. 2000’li yıllarda ise, 90’lı yıllardaki bloglara rakipler gelmesinin yanı sıra, günümüzde kullandığımız sosyal mecraların en önemlilerinden birkaçının doğuşu yaşandı. 2010’lu yıllar ise sosyal medya için adeta şahlanma dönemiydi. Peki, sosyal medya yönetimi neden bu kadar önemli hâle geldi?
Aslında anlamak zor değil. Markalar ürünler ve hizmetler üretiyor ve bunları insanlara satmayı amaçlıyor. Dolayısıyla markalar için önemli olan tek soru, ‘’insanların nerede olduğu’’ sorusu oldu. 2021 Şubat ayında yapılan araştırmaya göre, dünya genelinde 4.2 milyar sosyal medya kullanıcısı var. Yüzdeye vurulduğunda %49 olan bu sayı, dünya nüfusunun neredeyse yarısına tekabül ediyor. Türkiye’de ise insanların %70,8’i sosyal medya kullanıyor. Hal böyle olunca, tek amacı insanların ürettiklerini/sunduklarını alması olan markaların, sosyal medya yönetimine olan ihtiyacı doğuyor. Günümüzde sık sık karşılaştığımız ve artık normalleşen birkaç kavram, durumun ciddiyetini daha da açık hâle getiriyor. Bu kavramlar, ‘’sosyal medyanın gücü’’ ve ‘’sosyal medya linçi’’ olarak karşımıza çıkıyor.
Geleneksel mecralarda kendinizi nasıl gösterirseniz gösterin, sıradan bir insanın akıllı telefonu ile çekeceği 5 saniyelik bir video tüm imajınızı yerle bir edebilecek gücü taşıyor. İyi veya kötü, doğru veya yanlış bir bilginin yayılması sosyal medya aracılığıyla yalnızca birkaç saniye alıyor. Siz ‘’her şey çok iyi gidiyor’’ derken, hiç hesaba katmadığınız bir yerden markanız linçlenmeye, suçlanmaya, protesto edilmeye başlıyor. Günümüzde oldukça rasyonel olan bu durumu hiç kimse reddetmez değil mi?
Bu sebeplerle, günümüzde hangi sektörde olursa olsun her markanın sosyal medya danışmanlığına ihtiyacı var. Sosyal medya ajansları, markanızın yalnızca sosyal medya yönetimini yapmaz. Markanızın karşılaşması muhtemel krizleri ve bu krizlerin yönetimini de önünüze sunar. Beklenmedik durumlarda ortaya çıkan krizleri de en iyi şekilde yönetir. Çok büyük markaların bile günümüzde birkaç saniye içinde harcanabildiği bir ortam haline gelen sosyal medyada, markanızı dijitalde bir sosyal medya ajansına teslim etmeli ve sosyal medya yönetimi konusunda destek almalısınız.