“Herkes bu müzikleri dinliyor, biz de reklamda kullanalım” mantığını sorguluyoruz
Reklamcılar, satışı artırabilmek ve akılda kalabilmek için mümkün olduğunca fazla sayıda insana ulaşmayı ve iletişimi en etkili biçimde yapılandırmayı amaçlar. Bu amaç doğrultusunda kitlelerin sosyal algılama düzeylerini ölçüp, davranışları etkileyen tutum ve davranış modellerini oluştururlar. Tüm bu saydıklarımızı yaparken de en etkili, ikna edici, uygun mesajı bulup hedef kitleye aktarmaya çalışırlar.
Reklamlarda müzik, tüketici ile duygusal bağ kurulmasını sağlar ve mesajı güçlendirir. Adeta kalabalığın ortasından sıyrılır ve tüketicinin onu fark etmesine yardımcı olur. Bu durum da markanın tüketici ile iletişimindeki sürekliliğine katkı sağlar.
Peki, reklamcılık ve müzik ilişkisinde son zamanlarda neler görüyoruz?
Şimdilerde müzik kanallarına baktığımızda, popüler olan müziğin rap müzik olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Peki 20 yılı geçkin bir mazisi olan ve Türk dinleyiciler için çok da yeni olmayan bu tür, nasıl bir anda popüler kültüre ayak uydurdu ve etkiler hale geldi sizce?
Genç neslin dinlemeyi tercih ettiği müzik türünün popüler kültürü etkilediği yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlandı. Rap müzik üzerinde oluşan etkiyi öncelik olarak nesiller ve müzik türleri arasındaki ilişkiye bakarak inceleyebiliriz. Baby-Boomer’lar ve psycheledic rock, X kuşağı ve grunge türleri arasındaki ilişkiyi çok net bu duruma örnek olarak gösterebiliriz.
Günümüzde Türkçe rap, X, Y, Z kuşaklarına bakıldığında büyük bir oranda Z nesli tarafından dinleniyor. Yani rap kültürünün yükselmesinin ardındaki etkenleri, Z kuşağının tercihlerine dayanarak açıklamak oldukça mümkün.
Öte yandan Z Kuşağının toplumsal çatışmalar ve savaş gibi konulara duydukları kaygılar, kendisini daha açık ve korkusuz ifade edebilen rap müzik sayesinde dışavurumunu sağlıyor. Böylelikle Türkçe Rap’i Z neslinin müziği yapan bir diğer nedeni de bulmuş oluyoruz.
Popülarite bu denli devam ederken elbette sektörün önde gelen markaları bu durumu avantaj olarak kullanmak istediler. Öncelikle birkaç marka reklam filmlerinde kampanyalarını rap müzik ile pekiştirmeyi tercih etti. Bazıları da gündem yaratan rap müzik sanatçılarını reklam filmlerinde oynatmayı tercih ettiler. Zaman geçtikçe faaliyet halindeki çoğu marka, 16-35 yaş arası kişiler olmak üzere pazarlama iletişimi faaliyetlerinde rap müzik kullanmaya ve rap müzik sanatçılarıyla çalışmaya önem verdiler. Bu durum öylesine yayıldı ki, markalar kendi içlerinde sanatçı portföyü oluşturmaya başladılar ve müzik, dans ve müzisyen üçlüsü sektörde pazarlama çalışması olarak sunulmaya başlandı.
Acaba çok önemli bir ayrıntı atlanıyor olabilir mi?
Markaların pazarlama iletişimi sürecinde vermek istedikleri mesaj rap müzikle örtüşüyor mu, yoksa rap veya hiphop müzik sadece popüler olduğu ve ilgi çektiği için mi kullanılıyor?
İlgi ve odak neredeyse, yönün o tarafa kayması da aslında çok normal.
Rap müziğin aykırı doğasına baktığımızda içeriklerle bütünleşmesi bazı sorunlar yaratıyor olabilir fakat bunlar yaratıcı ekipler tarafından halledilebilir. Sorunlar çözülüp hedef kitleye iletildiğinde geri dönüşün nasıl olacağı, yarattıkları etki sadece markayı ilgilendirir. Fakat trendleri takip etmek ve geride kalmamak için yapılacak olan özensiz işlerin, rap müziği seven çoğu genç üzerindeki etkisini atlamamak da gerekir. Bu durum, hedef kitle konumunda olan gençlerin markadan soğumasına dek etki edebilecek nitelikte hassas. İşte bu yüzden, tüm markalar bu ayrıntıya özellikle dikkat etmeli.
Birlikte zamanda kısa bir yolculuğa çıkacak olursak, 2000’li yılların başlarında reklam sektörünün rap müziğe çok da yabancı olmadığını fark edeceğimiz birçok örnek bulabiliriz. Yani aslında Türkiye’de pazarlama, aralıklarla rap müziğin etkisine girmiş demek çok yanlış olmaz.
Bu etkiyle birlikte yüzümüzü biraz geçmişe çevirelim ve rap müziğin kullanıldığı başarılı ve başarılı sayılamayacak bazı işlere hep birlikte göz atalım;
Milliyet Gazetesi’nin 2007 yılında Ceza ile yapmış olduğu bu reklam filmi, bizce verilebilecek en başarılı örneklerden biri. Rap müziğin protest tavrıyla iç içe geçen ve vermek istediği mesajı net bir şekilde ifade eden bu reklam, kaliteli bir reklam filmiyle de birleştiğinde ortaya seneler de geçse unutulmayacak bir iş çıkmasına sebep olmuş diyebiliriz.
Bir diğer başarılı bulduğumuz reklam filmi ise, Anadolu Sigorta’nın 2017 yılında yayınladığı reklam kampanyası. Dikkat çekici olması için rap müzik tarzında seslendirilen bu reklam filmi ortaya oldukça eğlenceli ve izlemesi keyifli bir iş çıkmasına sebep olmuş.
Bunların yanında başarılı sayılamayan bir örnek verecek olursak; Ajda Pekkan ile Ergül Mobilya’nın iş birliği yapmış olduğu reklam filminden söz edebiliriz. Markanın “Yeni Neslin Tercihi” isimli reklam konsepti; yaratmak istediği imaj, çekilen reklam filmi ve kullanılan müzik ile maalesef taban tabana zıt. Bu nedenle popüler olanı kullanma gayreti hedef kitle tarafından oldukça eleştiriye maruz kaldı ve başarılı algılanmadı.
Markalar, reklam-müzik-hedef kitle üçlüsünü iyi analiz edip var olan ilginin satın alma niyetine olumlu etkileyeceğini planlayarak rap müziğe ekstra yönelmekte çok da haksız sayılmazlar. Geriye yalnızca bu unsuru pazarlama iletişimi açısından doğru kanallarla uygulamak ve aradaki nedenselliği doğru kurgulamak kalıyor. Bu yüzden “Herkesin dinlediği müzik türünü biz de reklamlarımızda kullanalım” düşüncesi üzerinde oturup düşünmekte fayda var. Vereceğiniz mesajı gerçekten şu an trend olan müzik türüyle ne kadar doğru aktarabileceksiniz?
Tüm bunları geniş çerçevede ele alacak olursak, başarılı prodüksiyonlar ve uyumlu eşleşmeler ile tırmanışa geçen reklam sektöründeki rap müzik furyası çoğunluk için büyük bir arz oluşturmaya başladı diyebiliriz. Senelerdir ülkemizde varlığını sürdüren rap müzik, sadece azınlığın dinlediği değil; farklı kesimlere ve farklı yaş gruplarına hitap eden bir tür haline geldi. İşte bu arz, rap müzikte nitelikli eserlerin ortaya çıkmasını tetiklediği gibi başarılı markalar tarafından başarılı organizasyonlarla yapılan içerikler sayesinde birbirlerini beslemeye devam edecek nitelikte.
İsmail Onur Anayurt, 2020 Kasım ayından bu yana, Fevreka Reklam Ajansı’nda Yazar olarak çalışıyor.
Hayatın geçiciliğinin farkında olarak, yazdıklarıyla dünyaya iz bırakmayı ve fikirleriyle ölümsüz kalmayı amaçlıyor.