Almanlıktan alınan tat!
Kültür Üzerine Bir İnceleme: Almanlar Daha Az Çalışmalarına Rağmen Neden Daha Çok Üretiyorlar?
Almanya, Avrupa’nın en büyük endüstriyel gücü olmasının yanı sıra, gelişmekte olan Asya ülkeleriyle yapılan ticarette de lider konumundaki bir ülke. Başka bir deyişle; Volkswagen reklamlarında sık sık duyduğumuz ‘Alman mühendisliği’nin, çok da içi boş bir kavram olmadığını iddia edebiliriz.
Tüm bunların yanı sıra; Avrupa Birliği’nin ekonomi alanındaki dinamosu olan Almanya’nın, Eurozone’u 2012’deki çöküşten tek başına kurtardığını da biliyoruz. Peki ya nasıl olur da, haftada ortalama 35 saat çalışılan ve 24 resmi tatil günü olan bir ülke, böylesine yüksek seviyede bir üretim kapasitesine sahip olabilir? İşte şimdi, bu konuyu, Almanların çalışma kültürü üzerinden kısaca inceleyeceğim:
Mesai saati, mesai saati demektir.
Almanya’da, bir kişi iş saatinde, iş dışında bir şeyle meşgul olmaz. Facebook’muş, ofis dedikodusuymuş, hesap tablosu yapıyormuş gibi görünüp internette takılmakmış; bunlarla gerçekten uğraşmazlar.
‘Make Me A German’ isimli BBC belgeselinde, İngiltere’ye exchange olarak çalışmaya gitmiş genç bir Alman kadın, yaşadığı kültür şokunu, şöyle anlatıyordu: “Exchange programıyla İngiltere’ye çalışmaya gitmiştim… Ofisteydim ve insanlar, sadece kendi özel hayatlarıyla ilgileniyorlardı… Sürekli kahve içiyor ve gece için nasıl bir plan yapmaları gerektiğini düşünüp bunu tartışıyorlardı…”
Buna ek olarak, Almanya’da, mesai saatlerinde Facebook kullanmanın ve özel mail’inden e-mail atmanın da yasak olduğunu belirtmemiz gerek galiba.
Ofisteki iletişim, amaç odaklıdır ve direkt anlatımdan beslenir.
Almanya’da, ofisteki iletişim, dolaylı anlatımdan değil, direkt anlatımdan beslenir. Buzları kırma, kaynaşma gibi şeyler, Almanya’da çalışanların çok da önem verdiği şeyler değildir. Çünkü onlara göre çalışma ortamı, kaynaşma ortamı değildir. Ofiste iş yapılır. Bu nedenle üslup da amaç odaklıdır. Bir Amerikalı, “raporu saat 3’e kadar hazırlayabilirsen memnun olurum” ya da “acaba raporu 3’e kadar hazırlayabilir miydin” derken; bir Alman, “o rapor 3’te elimde olmalı” der.
Almanların iş dışında da bir hayatları vardır.
Almanlar sıkı çalışır, sıkı eğlenirler. Ofisteyken üretime odaklanır, mesai saatleri dışında ise kafalarını boşaltabildikleri kadar boşaltırlar. Mesai saatleri dışında, bambaşka bir hayatları vardır yani. Üstelik bu hayatta, genellikle ofisten çalışma arkadaşları da pek bulunmaz. Çünkü Alman çalışma kültüründeki resmi ortam, insanların iş dışında da bir şeyler paylaşabilmelerine pek olanak sağlamaz. Kısacası Almanlar; iş hayatı ile kendi özel hayatlarını ayırmayı gayet iyi bilirler.
Buna ek olarak; Alman hükümetinin, saat 6’dan sonra iş ile alakalı mail’leri yasaklama, çalışanların birbirlerine e-mail yoluyla ulaşabilmesine erişimi engelleme amaçlı bir düzenleme üzerinde çalıştığını belirtmekte fayda var. Başka bir ülkede, böyle bir düzenleme olacağını hayal edebiliyor musunuz?
Her ofise bir Alman şart.
Sonuç olarak; Alman çalışma kültürü, dünyanın geri kalanından oldukça farklıdır ve hiç kuşku yok ki, büyük bir saygıyı hak etmektedir. Bu da, Almanların zaman açısından daha az çalışmalarına rağmen, neden daha başarılı olduklarını çok güzel açıklıyor olsa gerek. Kısacası her ofise bir Alman şart. Belki iklim değişir, Akdeniz olur…
Esin kaynağı: http://knote.com/2014/11/10/why-germans-work-fewer-hours-but-produce-more-a-study-in-culture/