Ağlayarak Gülmek: Cringe Bağımlılığı
Günümüz sosyal medyasında sürekli karşılaştığımız, dilimize kolayca yerleşen “cringe” kelimesi ve bize hissettirdikleri hakkında biraz konuşalım mı?
“Cringe akımı” ve “cringe kültürü” olarak da karşılaşabileceğimiz bu fenomenin anlamsallığına değinmeden önce sözlük anlamına bakmakta yarar var. Türkçe karşılığı “yaltaklanma” anlamına gelen bu kelimenin manası ise çok açık ve çok klişe bir şekilde tanımlanacaksa “başkası adına utanma” olarak anlatılabilir. Genel olarak olay ve durum odaklı eleştiri niteliğinde sözlenen bu kelime “utanma hissiyle dolup taşmak” şeklinde de tanımlanabilir. Kendinizden yola çıkarak düşünün; okuduğunuz herhangi bir yazıda, izlediğiniz videoda ya da dinlediğiniz şarkıda paylaşımı yapan kişiler adına utanç hissi yaşıyorsanız cringe kavramıyla çoktan tanışmışsınız demektir.
Kelimenin Türkçe karşılığının “yaltaklanmak” olduğunu söylemiştik. Bu kelime az önce söylediğimiz hissiyatın yanı sıra anlam olarak bir kişiye ya da gruba hoş görünebilmek için uygunsuz ve utanç verici tavırlar, davranışlar sergilemek şeklinde de tanımlanabiliyor.
Gelelim bu kelimenin bizde yarattığı daha derin anlamlara. Sosyal medyada vakit geçirirken bireylerin ya da içerik ajansının hazırladığı cringe içeriklerin sizi içine bataklık gibi sürüklediğini hiç fark ettiniz mi? Ya da aniden durup “ne izliyorum ben yarım saatir ya!” diyerek irkildiğiniz oldu mu? Belki de ilginç bir şekilde bu videoları izlemekten keyif alıyor fakat buna anlam veremiyorsunuzdur. Saygıdeğer cringe bağımlıları (bizim deyimimizle), sorun yok. Şimdi size tüm bunların nedenlerini tek tek anlatmak istiyoruz.
Cringe olmak, esasen bakıldığında bir empati biçimidir. Kendini başkasının yerine koymak ve o kişiler adına derin bir utanç duyma hissidir. Cringe içerikler ise bu kişiler adına utanmanızın en komik halleri anlamına gelebilir. Dayanılmaz olan bu içerikler, komik oldukları için sizi etkisi altına alabilir.
“Tamam ama insanlar neden utanç veren bu komik içeriklerden hoşlanır ki?” diye sorabilirsiniz.
Cringe içeriklere maruz kalmak, bir noktada bazı insanlar için tahammül edilemez olabilir. Kişiler kendilerinin garip ya da utanç verici hissettiği benzer zamanları hatırlayabilir. Bu noktada utanç verici olan bu mizah bize kendimizi değerlendirmemize, başkalarını değerlendirmemize ve analiz etmemize yardımcı olacak araçlar sağlayabilir! Tüm bunların yanında kendimizle ilgili sıklıkla yaptığımız sert eleştiri ve değerlendirmelerimizi yumuşatmamıza da yardımcı olabilir mi dersiniz? Bizce evet.
Cringe içeriklere maruz kalarak utanç verici hareketler yapan tek insanın kendimiz olmadığını anlıyor, böylelikle biraz daha az yetersiz hissediyor olabiliriz.
Bazı insanlar bu içeriklerin yansıttığı hissiyatı eğlenceli bulurken bazıları da bu utanç verici anları izlemenin verdiği üstünlük duygusunu kendisinde hissedebilir. Ek olarak bazı insanlar utanç verici videoları sosyal yorum veya eleştiri biçimi olarak da izleyebilir ve videoları daha geniş toplumsal meseleler veya kültürel normlar üzerine düşünmek için kullanabilir.
İzlerken belki sinirden belki de utançtan ağladığımız ancak bir yandan kahkahalarımıza da engel olamadığımız bu cringe videoların bizleri etkisi altına almasının nedenlerini belirli başlıklar altında toplarlayacak olursak;
- Schadenfreude: Bu terim, başka birinin talihsizliğini veya utancını izlemekten alınan zevk veya keyif duygusu şeklinde tanımlanır. Günümüzde birçok insan schadenfreude deneyimlemelerine izin verdiği için utanç verici videolar izlemeyi eğlenceli buluyor.
- Empati: Öte yandan bazı insanlar da videodaki kişilere karşı bir empati duygusu hissettikleri için bu cringe -utanç verici- videolardan keyif alabilirler. Ya da tam tersi şekilde içerikteki durumla ilgili duygusal bir bağ kurabilir ve o kişilerin düştüğü durum için üzülebilirler.
- Sosyal Yorum: Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bazı insanlar, bu cringe videoları daha geniş toplumsal meseleler veya kültürel normlar üzerine düşünmek için kullanarak, utanç verici videoları bir sosyal yorum veya eleştiri biçimi olarak izleyebilirler.
Son ve genel olarak baktığımızda ise cringe içeriklerin çekiciliğinin öznel olduğunu ve kişiden kişiye değişiklik gösterebileceğini söyleyebilir, sizlere de tercih ettiğiniz ancak bir noktada daha bilinçli cringe içerik alanı yarattığımızı düşünerek iyi seyirler dileriz 🙂
İsmail Onur Anayurt, 2020 Kasım ayından bu yana, Fevreka Reklam Ajansı’nda Yazar olarak çalışıyor.
Hayatın geçiciliğinin farkında olarak, yazdıklarıyla dünyaya iz bırakmayı ve fikirleriyle ölümsüz kalmayı amaçlıyor.